Arayış

Aust kamp için birşeyler arıyordur.Pazarda birşeyler bulabileceğini umuyordur.Etrafta taşlardan başka birşey yoktur.Etraf sıcaktır.O ise koşmaktan yorulmuştur.Biraz yere oturur.Etrafa bakınmaya başlar.Tekrar nasıl cüceleri bulacağını düşünüyordur.

Duilius sonunda ormana varabilmişti.Pazar pek kalabalık değildi.Etrafta neredeyse sağdece orman elfleri vardı.Bir kişi dışında.Yerde bir cüce oturuyordu farren ormanında bir cüce yere oturmuş etrafına bakınıyordu.Bir savaşçıya benziyordu.Bu yardım etmesi gereken kişi olabilirdi.Nasıl olsa şimdi anlardı.Cüceye doğru yaklaşıp cübbesinin başlığını açtı.
"Selamlar sana efendi cüce.Adım Duilius sende Aust olmasılısın efendim tarafından gönderildim.Emrinizdeyim."
Cücenin aust olduğundan şüpeliydi fakat efendisinin tarif ettiği tipe uyuyordu.

Bu sanki bir umut idi.Onun için daha iyi bir şey olamazdı.Hemen ayağa kalktı ve:

"Merhaba sana evlat.Ben Çif Kılıç Klanı Şefi,Paladin Aust.Seni kimin gönderdiğini öğrenebilirimiyim ? " dedi.

"Büyücü Dalamar ve Başöğretmen tarafından gönderildim"
Aradığı kişiyi bulmuştu.Görevin yarısı neredeyse bitmişti şimdi biraz dinlenmeleri gerekiyordu ve sonra tekrar geriye dönebilirlerdi.

Aust kimin yolladığını öğrenmişti.Çocuğu baştan aşağıya süzdü.Ona gülerek :

"Yiyecek bir şeyin var mı ? Savaştan beri pek birşey yemedim." dedi.

Duilius cübbesinin yanını açıp yandan askılı olan çantasını açtı.Yol için birşeyler almıştı fakat bu ikisi içinde yeterdi.Çantasından bir kaç parça ekmek çıkardı.
"Sağdece bunlar var efendim size layık değil ama"
Ve sonra çantasından matarasını çıkarıp uzattı.
"Susamış olmalısınız"

Aust bu genç çocuğu çok sevmişti.Duilis`un omzuna elini koyarak:

"Teşekkürler suyunu yerine koy.Ekmek benim için yeterli.Eğer bu ekmeğin bana layık olmadığını düşünüyorsan yanılıyorsun.Bu ekmek benim için şu anda ziyafet." dedi ve ekmeği yemeye başladı.

Ekmeği bitirir bitirmez:

"Duilius kalacak bir yer yapmamız lazım.Bunun için pazara gelmiştim.Hadi gidip birşeyler arıyalım." dedi.

Bu sırada çevredeki devrilmiş bir pazar tesgahının sağında bazı çadır malzemeleri görürsünüz

"Beğenmenize sevindim"
Suyunu tekrar çantasına koyup cübbesinin önünü kapattı.
"Kalıcak bir yer için bence bir şey almamıza gerek yok bir ateş yakıp sabaha kadar dinlenebiliriz.Ama siz birşeyler almak isterseniz."

Aust tezgahı görür görmez yanına koşar.İçindeki sıkıntı ve öfke yerine artık bir umut gelmiştir.Hemen çadır malzemelerini toparlamaya başlar.Duilius`a döner ve:

"Hadi yardım ette şunları toparlayıp çadır kuralım." der.

Duilius hemen Aust un arkasından gider ve çadır malzemelerini toplamaya başlar.Topladıktan sonra parayı tezgahtara uzatır.

Tezgahta kimse yoktur. Tezgah devrilmiş ve tozlanmış bir şekilde sadece duruyordur

Aust tezgahta başka birşey varmı diye etrafı aramaya başlar.

Duilius bir kaç adım geri yürür.
"Efendim sanırım bu kadar yeter gidelim"

Aust kötü birşey yaptığının farkındadır.Bu resmen bir soygundur.İhtiyaçlarından daha fazla şey almak bir paladine göre değildir.Duilius`a döner ve:

"Hadi boş bir arazi bulup kamp kuralım." der.

Duilius austu takip etmeye başlar.Kamp kurmak için boş bir arazi ararlar.

Araziyi bulup kampı kurarlar.Etraf kararmaya başlamıştır.

Duilius etraf kararmadan önce etraftan bir kaç odun dal ve yakıcak malzeme toplar.Hava kararınca çantasından çıkardığı çakmak taşlarıyla ateşi yakar.